Restorasyon Nedir?
Eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan, önemli bir olaya ev malikliği yapmış eserin, aslına makul olarak, asli malzemeden, asli yapım yönteminden ve özgünlüğünden yararlanarak, mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.
Esasen yukarda yapılan restorasyon anlamı salt mimari için olmamalı. Kanaatimce doğrusu, restorasyon ve konservasyon’u beraber düşünerek bunun fikri açılımlarını yapmaktır. Restorasyon ve konservasyon’u yalnızca mîmârîyi düşünerek değil beynelmilel değerleri, millî, mânevî ve ahlakî fikirleri, devleti, milleti ve örf ve sayıları, kültürü ve unsurlarıni, tarih ve edebiyatı, san’atı düşünerek incelemeli ve kavramaya çalışmalıyız. Yani bu ne demek? Restore ve esâsen konserve edilecek değerler işte bunlardır. Bununla ilişkili bilgi ve belgeler de konserve edilmelidir. Bir olguyu aslına makul bir yaratıyla, aslına makul malzemeler ve kaynaklarla, aslına makul biçim ve fikir özelliklerine göre güvenliğini sağlamak ise restorasyon sayılan tüm bu mevcut değerlerin ve bu değerlerin sonucu oluşan yapı, obje, san’at eseri, bunlarla ilişkili bilgi ve belge, ne varsa hepsinin korunmasıdır.
Rölöve Nedir?
Rölöve tanımı bir yapının, şehir dokusunun ya da arkeolojik artıkların yakından incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dış mimarisine, özgün dekorasyonuna ve taşıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizimlerle anlatımıdır.
Rölöveler yapıyı ve konstrüksüyonu tam anlamıyla anlatacak biçimde plan, kesit ve görünüşleri kapsamalıdır. Yapıya ait iç ve dış fotoğraflar, çekildikleri yer ve yönleri plan üzerine işaretlenir. Rölövelerde malzeme türleri ve mimari bileşenlerin korunma durumları açıklamalarla belirtilir. Bezemeler ile ilgili fotoğraf ve detaylı çizimler dosyada yer alır.
Tarih kitaplarından, arşiv belgelerinden, özel monografilerden ve gözlemlerden faydalanılarak derlenen bilgiler ışığında tarihi yapının dokusunun daha iyi kavranıp anlaşılması mümkün olur. Binanın daha önce yapılmış rölöveleri, eski fotoğrafları, yörey ile ilgili hava fotoğrafları, haritalar, şehir planları, gravürler, yapıy ile ilgili vakfiye ve vakfa ait gelir gider tescil defterleri, onarım keşifleri ya da onarım harcamalarının kaydedildiği defterler, gezginlerin notlarında bulunan gözlemler de sağladıkları bilgilerle bazı komplike noktaların çözümlenebilmesine imkân sağlarlar. Bozulma süreçlerinin ve malzemelerin incelenmesi sonrasında derlenen bilgilerle yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler derlenmiş olur.
Bu bilgiler ışığında onarım ihtimalları tartışılır ve çabalar binalar mümkün olduğu kadar yıkılmadan ve en az müdahaleyle koruma ilkesine makul tavsiye geliştirme üzerinde yoğunlaşır.
Rölövenin yapılış amacı onun çizim yöntemini, çalışma ölçeğini etkiler. Bir sokak üzerinde bulunan binaların genel görünümünü, plan ve kütle özelliklerini anlatacak bir rölövenin 1/200 ölçekli olması yeterli olacaktır. 1/100 ölçekteki bir rölöve çalışması tekrar kullanım projeleri için makul olabilir. Restorasyona yönelik rölöveler ise 1/50 ölçekli olur ve 1/20 ve daha büyük ölçekli plan, kesit ve görünüşlerle desteklenir.
Restitüsyon Nedir?
Restitüsyon tanımı: Değişikliğe uğramış, kısmen yı-kılmış veya yok olmuş unsurların, yapıların ya da yerleşmelerin ilk dizaynlarındaki veya belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv tescillerinden, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden faydalanılarak plan, kesit, görünüş ve aksonometrik çizimlerle veya maketle anlatımına “restitüsyon” adı verilir.
Bu bilimsel ve zorunlu bir çalışmadır. Parçaların yeniden birleştirilmeleri söz konusu olmasa da bu yolla restitüsyon çalışmaları, bir eserin özgün dizaynını açıklamak, tarihi gelişimini irdelemek, artıkların daha iyi kavranabilmesini sağlamak için yapılır.
Restitüsyon projesi hazırlanırken, yapı üzerindeki izlerden, korunmuş kısımlardan, benzer yapılardan faydalanılarak, yıkılmış, boyutu değiştirilmiş ya da içi doldurulmuş açıklıkların, pencere ya da kapıların çizimlerle tekrar eski düzeninde ifade edilmesi mümkün olur.
İncelenen bina çok sayıda onarım geçirmişse, bu evrelere ait izler, veriler değerlendirilerek, ilk dizayn ve onu izleyen dönemler 1. Dönem restitüsyonu, 2. Dönem restitüsyonu biçiminde adlandırılabilir.
Yapı ile ilgili mimari konumu, kontür ve gabarisi v.b. gibi özgün biçimini anlamlamaya veri oluşturacak temel bilgilerin sağlanamaması halinde, restitüsyon çalışmalarının çizim ya da maket olarak kalması, (gelecek kUşakları yanıltıcı ve gerçeğine aykırı bir bina yaratmamak için) programa konulmaması gerekir.
Konservasyon Nedir ?
Konservasyon tanımı, objelerin maddesel ve teknolojik özelikleri kadar, yapısını ve taşıdığı dekoratif unsurlara özgün niteliklerine bağlı kalarak güvenliğini sağlamak, bozulmasına yol açan nedenleri ve faktörleri açığa çıkarmak, İdeal ve en etkili koruma teknik ve malzemelerini saplayarak bunları objelere uygulamak, fiziksel ve estetik tümlüğü aslına bağlı kalarak sağladıktan sonra stabil durumdaki objeyi sergileme ya da depolama için hazırlanmaktadır.
Konservasyon ve kültür varlığı kavramları ile konservatörün görev ve yükümlükleri E.C.C.O.(European Confederation of Conservator-restoreres’ organizations) tarafından net ve net şekilde belirlenmiştir. Bu Konservasyon etiklerine uymak konservatörlerin ahlaki sorumluluklarıdır.
Toplum tarafından özel, sanatsal, tarihi, belgesel, estetik, bilimsel, düşünsel ya da dinsel değerleri olduğu kabul edilen objelere ”kültür varlığı” denir. Bunlar kUşaktan kuşağa aktarılan kültürel mirası oluştururlar. Toplum bunları konservatörlerin himayesine bırakmıştır. Bu nedenle konservatörler sadece kültür varlıklarına karşı değil obje sahibine ya da objeyi elinde bulunduranlara(antikacılara, müzelere), eserin yaratıcısına ya da eseri yapana, halka ve gelecek kUşaklara sorumluluk taşımaktadırlar. Ön koşul sözü edilen kültür varlığının sahibinin kim olmasından yaşından sağlamlığından ve değerinden bağımsız olarak “korunmasıdır”.
Eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan, önemli bir olaya ev malikliği yapmış eserin, aslına makul olarak, asli malzemeden, asli yapım yönteminden ve özgünlüğünden yararlanarak, mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.
Esasen yukarda yapılan restorasyon anlamı salt mimari için olmamalı. Kanaatimce doğrusu, restorasyon ve konservasyon’u beraber düşünerek bunun fikri açılımlarını yapmaktır. Restorasyon ve konservasyon’u yalnızca mîmârîyi düşünerek değil beynelmilel değerleri, millî, mânevî ve ahlakî fikirleri, devleti, milleti ve örf ve sayıları, kültürü ve unsurlarıni, tarih ve edebiyatı, san’atı düşünerek incelemeli ve kavramaya çalışmalıyız. Yani bu ne demek? Restore ve esâsen konserve edilecek değerler işte bunlardır. Bununla ilişkili bilgi ve belgeler de konserve edilmelidir. Bir olguyu aslına makul bir yaratıyla, aslına makul malzemeler ve kaynaklarla, aslına makul biçim ve fikir özelliklerine göre güvenliğini sağlamak ise restorasyon sayılan tüm bu mevcut değerlerin ve bu değerlerin sonucu oluşan yapı, obje, san’at eseri, bunlarla ilişkili bilgi ve belge, ne varsa hepsinin korunmasıdır.
Rölöve Nedir?
Rölöve tanımı bir yapının, şehir dokusunun ya da arkeolojik artıkların yakından incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dış mimarisine, özgün dekorasyonuna ve taşıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizimlerle anlatımıdır.
Rölöveler yapıyı ve konstrüksüyonu tam anlamıyla anlatacak biçimde plan, kesit ve görünüşleri kapsamalıdır. Yapıya ait iç ve dış fotoğraflar, çekildikleri yer ve yönleri plan üzerine işaretlenir. Rölövelerde malzeme türleri ve mimari bileşenlerin korunma durumları açıklamalarla belirtilir. Bezemeler ile ilgili fotoğraf ve detaylı çizimler dosyada yer alır.
Tarih kitaplarından, arşiv belgelerinden, özel monografilerden ve gözlemlerden faydalanılarak derlenen bilgiler ışığında tarihi yapının dokusunun daha iyi kavranıp anlaşılması mümkün olur. Binanın daha önce yapılmış rölöveleri, eski fotoğrafları, yörey ile ilgili hava fotoğrafları, haritalar, şehir planları, gravürler, yapıy ile ilgili vakfiye ve vakfa ait gelir gider tescil defterleri, onarım keşifleri ya da onarım harcamalarının kaydedildiği defterler, gezginlerin notlarında bulunan gözlemler de sağladıkları bilgilerle bazı komplike noktaların çözümlenebilmesine imkân sağlarlar. Bozulma süreçlerinin ve malzemelerin incelenmesi sonrasında derlenen bilgilerle yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler derlenmiş olur.
Bu bilgiler ışığında onarım ihtimalları tartışılır ve çabalar binalar mümkün olduğu kadar yıkılmadan ve en az müdahaleyle koruma ilkesine makul tavsiye geliştirme üzerinde yoğunlaşır.
Rölövenin yapılış amacı onun çizim yöntemini, çalışma ölçeğini etkiler. Bir sokak üzerinde bulunan binaların genel görünümünü, plan ve kütle özelliklerini anlatacak bir rölövenin 1/200 ölçekli olması yeterli olacaktır. 1/100 ölçekteki bir rölöve çalışması tekrar kullanım projeleri için makul olabilir. Restorasyona yönelik rölöveler ise 1/50 ölçekli olur ve 1/20 ve daha büyük ölçekli plan, kesit ve görünüşlerle desteklenir.
Restitüsyon Nedir?
Restitüsyon tanımı: Değişikliğe uğramış, kısmen yı-kılmış veya yok olmuş unsurların, yapıların ya da yerleşmelerin ilk dizaynlarındaki veya belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv tescillerinden, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden faydalanılarak plan, kesit, görünüş ve aksonometrik çizimlerle veya maketle anlatımına “restitüsyon” adı verilir.
Bu bilimsel ve zorunlu bir çalışmadır. Parçaların yeniden birleştirilmeleri söz konusu olmasa da bu yolla restitüsyon çalışmaları, bir eserin özgün dizaynını açıklamak, tarihi gelişimini irdelemek, artıkların daha iyi kavranabilmesini sağlamak için yapılır.
Restitüsyon projesi hazırlanırken, yapı üzerindeki izlerden, korunmuş kısımlardan, benzer yapılardan faydalanılarak, yıkılmış, boyutu değiştirilmiş ya da içi doldurulmuş açıklıkların, pencere ya da kapıların çizimlerle tekrar eski düzeninde ifade edilmesi mümkün olur.
İncelenen bina çok sayıda onarım geçirmişse, bu evrelere ait izler, veriler değerlendirilerek, ilk dizayn ve onu izleyen dönemler 1. Dönem restitüsyonu, 2. Dönem restitüsyonu biçiminde adlandırılabilir.
Yapı ile ilgili mimari konumu, kontür ve gabarisi v.b. gibi özgün biçimini anlamlamaya veri oluşturacak temel bilgilerin sağlanamaması halinde, restitüsyon çalışmalarının çizim ya da maket olarak kalması, (gelecek kUşakları yanıltıcı ve gerçeğine aykırı bir bina yaratmamak için) programa konulmaması gerekir.
Konservasyon Nedir ?
Konservasyon tanımı, objelerin maddesel ve teknolojik özelikleri kadar, yapısını ve taşıdığı dekoratif unsurlara özgün niteliklerine bağlı kalarak güvenliğini sağlamak, bozulmasına yol açan nedenleri ve faktörleri açığa çıkarmak, İdeal ve en etkili koruma teknik ve malzemelerini saplayarak bunları objelere uygulamak, fiziksel ve estetik tümlüğü aslına bağlı kalarak sağladıktan sonra stabil durumdaki objeyi sergileme ya da depolama için hazırlanmaktadır.
Konservasyon ve kültür varlığı kavramları ile konservatörün görev ve yükümlükleri E.C.C.O.(European Confederation of Conservator-restoreres’ organizations) tarafından net ve net şekilde belirlenmiştir. Bu Konservasyon etiklerine uymak konservatörlerin ahlaki sorumluluklarıdır.
Toplum tarafından özel, sanatsal, tarihi, belgesel, estetik, bilimsel, düşünsel ya da dinsel değerleri olduğu kabul edilen objelere ”kültür varlığı” denir. Bunlar kUşaktan kuşağa aktarılan kültürel mirası oluştururlar. Toplum bunları konservatörlerin himayesine bırakmıştır. Bu nedenle konservatörler sadece kültür varlıklarına karşı değil obje sahibine ya da objeyi elinde bulunduranlara(antikacılara, müzelere), eserin yaratıcısına ya da eseri yapana, halka ve gelecek kUşaklara sorumluluk taşımaktadırlar. Ön koşul sözü edilen kültür varlığının sahibinin kim olmasından yaşından sağlamlığından ve değerinden bağımsız olarak “korunmasıdır”.
إرسال تعليق